Yedi yıl Tibet'te kalmak isteyebilirsiniz, ancak Tibet Üniversitesi'ndeki dersler birkaç yarıyıl içinde size yeni bir dil becerisinde bir miktar güven kazandıracaktır. Tibet'in başkenti Lhasa'da eğitim alarak, hem eski bir Budist kültürüne erişebilecek hem de yönetici Çin Tibet topluluğunun diline hakim olabileceksiniz. Çin'in ovalarından gelen yaygın göç ve yatırımların ardından Tibet'te iş fırsatlarının gelişmesiyle, geleceğin Lhasa'sı yalnızca Çin ve Batı'nın hayal gücüyle değil, aynı zamanda Tibet'in batı komşuları Hindistan ve Nepal ile de bağlantılara sahip olacak.

Uzun zamandır gizli bir Budist tapınağı olan Tibet'e artık Batı Çin'den ve hatta Pekin'den trenle ulaşılabiliyor. Deniz seviyesinden 3500 metreden yüksekte yaşamak alışmak için biraz zaman alıyor ancak avantajı kelimenin tam anlamıyla dünyanın tepesinde olmanız. Artık Sichuan, Xinjiang ve Qinghai'ye giden ana otoyollar Çin'in kuzeybatısındaki Çin şehirlerine bağlantı sağlıyor. Gizemli Tibet'i anlamanızı tamamlamak için daha da uzak batı kasabalarından bazılarını ziyaret edin. Seyahatinizi Tibet'in ana festivallerinden biriyle çakıştırmaya çalışmakta fayda var. Yeni Yıl, Lhasa'da olmak için mükemmel bir zamandır. Tibet'in bir diğer önemli etkinliği olan Saga Dawa da Lhasa veya Kailash Dağı'nda olmak için iyi bir zamandır.

Tibet ekonomisi geçimlik tarımdan veya yaşamak için yeterli gıdanın yetiştirilmesinden oluşur. Hayvancılık da yetiştirilir ancak çoğunlukla Tibet Platosu'nda, bunların arasında koyun, sığır, keçi, deve, yak ve at vardır. Tibet şapkaları, mücevher, giyim, yorgan, kumaş ve halılar gibi el sanatları Tibet halkı için önemli gelir kaynaklarıdır. Geleneksel olarak, özellikle dış ticaret için ticaret malları yak veya atlarla taşınırdı. Devam eden yeni bir proje, yüzyıllardır Tibet medeniyetini besleyen Lhasa Nehri üzerinde bir baraj inşa etmektir. Baraj, Orta Tibet'in çoğuna elektrik sağlayacak ve Pekin merkezi hükümeti tarafından finanse edilen altyapı gelişiminin bir parçasıdır.

Yüzyıllardır aynı kalan bir yaşam tarzına sahip olan Tibet, o kadar yüksekte ve uzaktadır ki, geçen yüzyıla kadar sınırlarına çok az ziyaretçi ulaşmıştır. Budist dağ krallığının kadim barışını bozanlar ilk olarak İngiliz ve Hintli tüccarlar olmuştur. Onların ilgisine, bölge üzerindeki nüfuzlarını ve egemenliklerini iddia eden Çin ve Rusya da eklenmiştir. Şimdi, Çin'in özerk bir eyaleti olarak, dini Tibet modern dünyaya girmiştir ve müttefiklerinin yardımıyla ülkenin geri kalanındaki gelişmelerle aynı hızda ilerlemeye çalışmaktadır.

Uluslararası öğrencilerin Çince öğrenebildiği Tibet Üniversitesi Sanat Okulu, üniversitedeki en eski okullardan biri olup birçok seçkin alanda mükemmel öğretim geçmişine sahiptir.